Sevgili okuyucular,
Son aylarda ülkemizde yaşananlar içimde
bir yoğun karmaşa yaratıyor. Göz göre
göre işlenen korkunç suçlar, sosyal adalet
talepleri, ekonomik zorluklar ve siyasi
belirsizlikler hepimizin uykularını kaçırıyor
ve Can Yücel’in dediği gibi “Bu ülkenin
gençleri, yalnızca ülkelerinden başka bir şey
dert edemez oldu.” Bu süreçte hissettiğim
kaygıları ve belirsizlikleri paylaşmak
istiyorum ki yalnız olmadığımızı bilelim,
birbirimize daha sıkı sarılalım. Artık
hiçbirimiz güvende değiliz çünkü.
Bir şeylerin yanlış gittiğini hepimiz biliyoruz.
Ancak bu karamsar tabloyu izlerken,
umutsuzluğa kapılmak yerine daha güçlü
bir topluluk olma ihtiyacını hissediyorum.
Duygularımızı açıkça ifade etmek, dayanışma
içinde olmak, belki de bu dönemi aşmanın
en iyi yolu. Tıpkı birbirinden nefret eden
insanların barınak katliamına dair haberleri
duyar duymaz birlik olmaları gibi durumlar
yaşanmadan birlik olmalıyız.
Bu sayımızda, yaşananlara karşı
duyduğumuz tepkileri, hayal kırıklıklarımızı
ve umutlarımızı içten bir şekilde paylaşmak
istiyoruz. Zor zamanlarda birlikte
durabilmenin önemini hatırlamakta fayda
var. Her zaman sizinle umutlu olduğumuzu,
ne olursa olsun dünyanın döndüğünü ve
yeni bebeklerin dünyaya gözlerini açtığını
hatırlattık. Şimdi de diyoruz ki yeniden
doğmak mümkün. Herkes kendini yeniden
doğurabilir, toplumlar dönüşür ve yeniden
doğar. Tarihin tekerrür etme deyimi tam
olarak da buradan geliyor; çünkü insanlar
kendini yeniden ürettikleri gibi tarihi
yeniden yazıyor aslında.
Bu yolculukta, düşüncelerimizi ve
duygularımızı birlikte keşfedelim.
İçtenliğimizle daha güçlü bir ses olacağımıza
inanıyorum. Lütfen birlik olalım, bizler
birbirimize kenetlenmezsek küçücük
zerrelere bölünür ve uzay boşluğuna
dağılırız. Buna izin vermeyelim. Yeniden
daha güçlü doğalım!
Sevgiyle ve umutla yeni bir Türkiye
hayaliyle...
